11 Ağustos 2012 Cumartesi

EV YAPIMI PARMAK BOYASI

Çocuklar parmak boyası ile oynamayı çok seviyor. Benim her şeyi evde yapma takıntım gün geçtikçe büyümeye devam edince kendimi hergün birşeyleri araştırırken buluyorum:) Ama herşey onların sağlığı için....Hem evde yapılan herşey aile bütçesine de katkıda bulunuyor. Malum küçücük ambalajlardaki parmak boyalarının fiyatına bakınca ...
Şimdiye kadar bir kaç denemem oldu ama en başarılısı bu olunca yayınlamadan geçemedim. Satın aldığımız parmak boyalarına doku olarak en yakını buydu.

Nette bolca parmak boyası tarifi var. Ama çoğu nişasta ile hazırlanan bir nevi renklendirilmiş muhallebi. Durum böyle olunca dayanma süreleri 1-2 gün ile sınırlı. Ama bu boya kapalı kapta baya bir süre dayanıyor. Tabi çocuğunuz benimkiler gibi hemen bitirmezse:))
Boyanın içinde tutkal kullanılıyor. Ben solvent içermediği ve su ile çok kolay temizlendiği için Pritt markasının bu linkteki yapıştırıcısını kullandım.
MALZEMELER:
Beyaz tutkal
1 çay kaşığı soğuk su
2 çay kaşığı sıvıyağ
Gıda boyası
YAPILIŞI:
Bir çay kaşığı soğuk suyun içine gıda boyasını ekleyip karıştırın. İçine sıvıyağı ilave edin. Sıvıyağ boyaya kayganlık verecek,daha kolay sürülmesini sağlayacak. Üzerine yavaş yavaş tutkalı ekleyin. Boza kıvamına gelene kadar. Pürüzsüz olması için iyice karıştırın. Ağzı kapalı bir kapta hava almayacak şekilde saklayabilirsiniz. Bu malzemelerle 40 cc kadar boya elde ettim. Yani iki parmak boyası kutusunu doldurur sanırım. Yapımı hem çok kolay hem eğlenceli hem de kısa süreli. 
NOT:
Eğer sanayi tipi tutkal kullanacaksanız daha koyu kıvamlı olduğu için önce tutkalı su ekleyerek boza kıvamına getirdikten sonra kullanın.

EL-AYAK-AĞIZ HASTALIĞI

Bir haftadır çok kötü günler geçirdik. Küçük oğlum geçen sene yani 2,5 yaşında kreşe ilk başladığında yakalanmıştı bu hastalığa. Adını da ilk o zaman duymuş ve çok yaygın bir hastalık olduğunu öğrenince çok şaşırmıştık. Aslında bulaşıcı bir hastalıkmış. Su çiçeği virüsüne benzer bir virüsmüş. Çocuğun ellerinde,ayaklarında ve ağzında su çiçeğine benzer ama içi sıvı dolu olmayan kabarcıklar çıkıyor. Kaşıntılı da olabilirmiş ama bizimkiler allahtan öyle çok kaşınmadı. Bulaşıcı bir hastalık olmasına rağmen her sene yakalanabileceğini söyledi doktorumuz. Nemli bölge hastalığıymış. Geçen sene daha kolay geçmişti. Çünkü boğazında ,bademciklerinde çıkan yaralar o kadar sarsmamıştı,sadece daha fazla ateşlenmişti. Mart ayında geçirdiği ameliyatla bademcik ve geniz eti alınan oğlum bu sene yaraları ağzında kocaman aft şeklinde çıkarınca bir hafta aç ve halsiz,hatta mutsuz,sinirli,nazlı bir şekilde geçirdi. Çok şükür artık iyi ve bir haftalık açlığın acısını çıkarırcasına sürekli canı birşeyler istiyor:))
Artık iyileştiğine göre kaldığımız yerden devam:))